'Eskiye rağbet olsa, bit pazarına nur yağardı.' derdi büyüklerimiz;ancak bu söz de eskidi. Artık eşyalarımız eskidikçe değerli oldu, hayatlarımız zorlaştıkça anılarımızdan ayrılmak da zorlaştı. Zamanında evimizden nasıl atacağımızı, kime vereceğimizi şaşırdığımız eskileri bugünlerde hatırladıkça pişmanlık duyuyoruz. Tabii ki bunu sadece 'eskinin değerlenmesi' olarak adlandıramayız. Vintage, Retro gibi akımlarla geçmişten gelen moda anlayışları günümüze uyarlanarak yeniden zevklerimize sunuldu. Bize ise hoşlandığımız görünümleri belirleyip, kopamadığımız eşyalarımızı değerlendirmek kaldı.
Gelelim bizim için "Eski ama Altın Değeri'nde" olanlara, dekorasyonda nasıl yer vereceğimize;
-Öncelikle eskiyi olduğu gibi mi kullanacağınıza yoksa bazı onarmalar, yenilemeler mi yapacağınıza karar vermelisiniz. Bazı objeler ne kadar eskirse o kadar iyi gözükürken her eşyada aynı durum geçerli olamayabilir.
-Eski yani Vintage, hatta antika eşyalarınızı modern mobilyalarla ya da desenlerle kullanmaktan çekinmeyin. Doğru doku,renk ve desenleri seçebilirseniz çok sofistike bir uyum yakalayabilirsiniz.
-Geçmişte iz bırakmış, idolünüz olan ya da çok sevdiğiniz sanatçıların, aktörlerin ya da liderlerin resimleri hem dekorasyonda sizin karakterinizi yansıtacak, hem de geçmişe dönük bir hava katacaktır.
-Vintage dekor uygulamalarının en güzel ve zevkli olanlarından biri eski bir eşyayı işlevi dışında kullanmaktır. Örneğin eski bir dikiş makinesini sehpa ya da eski bir vazoyu, başlık yerleştirerek abajur olarak kullanmak şeklinde olabilir.
-Özellikle Coca Cola gibi köklü ve ünlü markaların eski reklam afişlerini, ürün ambalajlarını, promosyonlarını dekorasyonda kullanmak küçük ama dikkat çekici bir etki yaratabilir.
Aile büyüklerinizden zevkinize uygun, evinizin dekorasyonunda kullanabileceğiniz 'oldies but goldies' eşyalar temin edebilmeniz dileğiyle, bir sonraki yazıda görüşmek üzere !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder